FEYAZGAN
  IV BÖLÜM
 

DOKTOR HUMANI ARAYIŞ

 

 

II.ETAP

 

 

 

-Max Max hadi uyan kahvaltıya geç kalacaksın.Bir daha uyarmak istemiyorum.

 

 

Ses içeriden geliyordu çok netti değildi ama duyabiliyordum.Yatakta öylece yatıyordum ve kendimi çok yorgun hissediyordum.Sanki tüm yıl boyunca hiç durmadan çalışmışım gibiydi.Vücudum kendini çoktan bırakmış da benim haberim yok gibiydi.Yataktan kalktım ve doğruca banyoya ilerledim.Üzerimde çizgili bir pijama vardı.Yürümem değişmişti aynanın karşısına geçtim.Yüzüme baktığımda öylesine şaşırmıştım ki.Yüzüm kırışıklaşmış ve gözlerimin altı çökmüştü.Saçlarım beyazlamaya başlamıştı hatta başımda siyah saç görmek zordu.Kollarıma baktığımda o gençliğimde ki kollarım yoktu artık daha zayıf daha incelerdi.Saçlarım yine uzundu ve bedenim yaşlanmıştı.

 

Bunları düşünürken bir zaman atlaması daha yaptığımı hatırladım.Gerçekten 40 yaşında bu halde mi olacaktım? Çok ilginç  bir durumdu bu.Hemen banyodan çıkıp yatak odasına gittim ve üzerimi değiştirdim.Aşağıya mutfağa indiğimde ailem masada oturuyordu.Vay canına Jessie’ye de bakın hiç değişmemiş gibiydi.Saçları hala uzun ve sarıydı beyazlıktan eser yoktu.Tenin de hiç kırışıklıklar yoktu sanki hiç yaşlanmamış gibiydi.Sesi de hala ince ve güzeldi.

 

Kızım Jenie ise muhtemelen 18 yaşındaydı.Çok güzelleşmişti saçları kızıla dönmüş ve gözlerinin o maviliği daha da belirginleşmişti.Her şey çok garip gelmişti ki kızım çok değişmişti.Boyu,saçları her şeyi büyümüştü.Daha birkaç saat önce onu kucağıma alıp seviyordum.Şimdi ise artık bir genç kızdı.Ben bunları düşünürken Jessie tabaklarımızı dağıtıyordu.Bir an yukarıya bakıp bağırdı.

 

-Elise ve Ralp çabuk o yataklardan çıkın.Oraya gelmek istemiyorum.

 

Elise ve Ralp mi? Bunlarda kimdi böyle.Aaa yine neler oluyor burada?

 

Jenie Jessie’ye dönerek

 

-Anne Ralp’e bir şey söyle dün gece odama geldi ve dışarı çıkmadı.

 

-Ee ne var bunda Jenie o senin kardeşin ve ablasının odasına girmek istemiştir.

 

-Sevgilimle konuşuyordum anne ve o da buna izin vermiyor sürekli bir sorun çıkarmasından sıkıldım.

 

-Tamam bugün konuşurum.Sende şu sevgilini artık bir gün yemeğe davet etsen de tanışsak.

 

-Kimi Joe’yu mu ? Hadi ama anne daha geçen gün konuşmuştuk.

 

-Biliyorum Jenie ama tanışmak istiyorum ki babanda tanışmak için atıyor öyle değil mi Max?

 

Bir an duraksadım.

 

-Aa evet Jenie şu Joe’yu bir akşam yemeği bize davet edebilirsin.

 

Jessie konuşmaya ortak olarak

 

-Hatta bu akşam yemeği olabilir.

 

-Bu akşam yemeği mi ?

 

-Evet bunun nesi var Jenie.

 

-Anne birincisi çocuk okul takımında oynuyor ve 5 gün boyunca Kanada’da olacak.Ve ikincisi…

 

-Ne ikincisi ne Jenie ?

 

-Uff Tamam söylüyorum.Joe babamdan korkuyor.

 

Jessie öyle bir güldü ki iliklerime kadar hissettim.

 

-Joe babandan niye korkuyormuş?

 

-Bilmiyorum anne bana babanla tanışmak için bir süre bekleyeceğini söylemişti.

 

-Tamam her neyse ama ona söyle bir akşam yemeği bize gelmeli.Tabi hala seninle çıkmak istiyorsa

 

-Tamam anne.

 

Jessie yine yukarı bakarak

 

-Elise ve Ralp son yarım dakikanız şimdi yukarıya geliyorum.

 

Yukarıdan sesler gelmeye başladı.Çok hızlı ve sert geliyordu merdivenlerden aşağıya inen bu ses mutfağa girdi.

 

-Geldim anne yarım dakika dolmadı değil mi?

Arkamı dönüp baktığımda çok şaşırmıştım.Bu benim diğer kızım olmalıydı.Adı Elise aslında güzel isimdi.Kendisi 13 14 yaşlarında güzel bir kızdı.Gözleri yeşil, saçları kıvırcık ve kahverengiydi.Gözleri aynı anneminkilere benziyordu.Çok tatlı bir gülümseme ile bakıyordu etrafa.Yanıma gelip beni yanağımdan öptü ve günaydın baba dedi.Sonra sırasıyla ablasına ve annesine de aynı şeyleri yaptı sonra da masada ki yerine oturdu.

 

Jessie Elise’e bakarak

 

-Kardeşin Ralp nerede hala uyanmadı mı?

 

Elise gülerek

 

-Ralp yataktan düştü.En son bana kızıyordu.

 

Bu konuşmayı yaparlarken merdivenlerden bir ses daha gelmeye başladı.Ses yakınlaştı ve Ralp mutfakta belirdi.

 

-Günaydın Millet.

 

-Günaydın Ralp dedi ablası ve annesi.

 

-Elise seni öldüreceğim sakın beni bir daha ittirme.

 

Elise güldü ve kardeşi Ralp’e döndü

 

-Yarım dakika uyarısı gelmişti bende bir anda kendimi yataktan attım ve seni feda ettim Ralp.Bilirsin işte bir şakaydı.

 

Ralp ile Elise çift yumurta ikizleriydi.İkisinin de gözleri yeşil ve kahverengiydi.İkisi de aynı uzunluktaydı.Elise biraz daha sıcak gülüyordu ve ortamı ısıtıyordu.Ralp ise benim küçüklüğüme benziyordu sert tavırlarıyla herkesle mesafesini koruyordu.Saçları uzundu ve elinde telefonu ile oynuyordu.Benim küçükken sürekli atari oynadığım gibi o da telefona bağımlı gibiydi.Aynı bendi Jessie masaya oturan Ralp’e baktı.

 

-Ralp kahvaltı da olmaz tamam mı o telefonu derhal bırakıyorsun.Okuldan bu telefon yüzünden uyarı aldığını biliyorsun.

 

-Ama anne o bir kereydi

 

-Ralp seni bir kez daha uyarmayacağım.

 

-Tamam anne

 

Ralp telefonu başka bir yere koydu.Evet ailem şimdi bir aradaydı çok tatlı ikiz çocuklarım ve çok güzel bir kızım vardı.Karım hala çok güzel ve diktatör bir kadın olmuştu.

 

Jenie bana döndü

 

-Baba James amcayı uzun süre göremiyorum niye artık evimize hiç gelmiyor?

 

Jessie’de konuşmaya katıldı.

 

-Evet hayatım onu kovmadın değil mi?

 

-Aa hayır kovmadım daha sık şirkette çalışıyor.

 

-Hım.Tamam hayatım onu sakın kovma.Çok yetenekli biri.

 

Biz konuşurken ikizler tıkınmakla meşguldü.O kadar çok yiyorlardı ki kardeşim Jack aklıma gelmişti bir an.Jessie yemekler bitirilirken durdu ve konuşmaya başladı.

 

-Aa çocuklar size bugün bir sürprizim var birazdan tahmin edin kim gelecek?

 

Çocuklar bir şeyler söylediler ama sanki doğru değildi çünkü Jessie evet dememişti.Bir an duraksadı ve cevabını verdi.

 

-Büyükanne ve babanınız Bir de Jack amcanız.

 

Elise ellerini havaya kaldırdı ve evet diye bağırmaya başladı.Jenie’de çok sevinmişti.Ralp Jessie’ye bakarak

 

-Donald da gelecek mi?

 

-Aaa bilmiyorum tatlım.Gelince görürüz olur mu?

 

-Tamam anne.

 

Donald da kimdi? Yine sürprizlere başlıyorduk.Yemekler bitti ve herkes sırayla masan kalktı.Jenie ile Jessie masayı topluyordu.Elise odasına çıkıp birkaç eşya aldı.Ralp de hemen telefonuna sarıldı.Ben ise salona geçip Tv izlemeye koyuldum.Jessie ile Jenie de işlerini bitirip yanıma geldiler ve karşıma oturdular.Jenie yanıma geldi ve başını omzuma yasladı.

-Seni seviyorum baba.

 

-Bende seni seviyorum kızım.

 

Ralp ile Elise de gelip kucağıma oturdular.Çocuklarımı seviyordum.Biz sevgi kucaklaşması yaparken zil çaldı.Elise kucağımdan kalkıp hemen kapıya koştu açtı ve bağırmaya başladı.

 

-Büyükbaba

 

Babam onu kucağına alıp gel bakalım küçük hanım dedi.Herkes içeriye girdikten sonra salona geçtik.Annem ve babam yaşlı gözüküyorlardı ki bu normaldi.Ben bile 40 yaşındaydım.Annem Ralp’i babam da kucağına Elise’i almıştı.Çocuklarım anne ve babamı çok seviyordu.Kardeşim Jack de büyümüştü kendisi o kadar yakışıklıydı ki gerçekten çok sevinmiştim.Saçları kısaydı ama yüzü o kadar olgunlaşmıştı ki o tanıdığım Jack artık yoktu.Kahvaltı da adı geçen Donald ‘da bizim evimizdeydi.Donald Jack’in çocuğuydu ve çok tatlıydı.Daha 6 yaşında hafif kilolu siyah saçlı şirin bir çocuktu.Jack’in küçüklüğüne benziyordu.Jenie Donald’ı kucağına alıp onu gıdıklamaya başladı.Ailem o kadar şirin ve güzeldi ki herkes buradaydı.Annem, babam ,kardeşim ve ailem.Annem bana döndü ve konuşmaya başladı.

 

-Max iki gün önce seni aradım niye cevap vermedin?

 

-Unutmuşum anne özür dilerim.

 

-Sen kilomu aldın öyle?

 

-Niye öyle mi gözüküyor?

 

-Evet hem de baya almışsın geçen sene seni gördüğümde böyle değildin.

 

-Vermeye çalışırım anne.

 

Bu sözü söyledikten herkes gülmeye başladı.Ben de babama döndüm.

 

-Nasılsın baba?

 

-İyiyim oğlum emekliliğimin tadını çıkartıyorum.Annenle Dünya turuna çıkmayı planlıyoruz.

 

-Bu çok güzel.Zaten çıkmalısınız da tam size göre olan yerlerde var.

 

-Senin işlerin nasıl gidiyor oğlum?

 

-İyi baba şirket ile uğraşıyorum.Çoğu şeyi yardımcılarım yapıyor.

 

Jack’a döndüm.

 

-Ee kardeşim sesin çıkmıyor.Karın nerde?

 

-Marry’nin iş toplantısı varmış abi o yüzden Londra’da kalkmak zorunda kaldı ama en kısa sürede sizinle konuşmak istiyor.

 

-Bir sıkıntı yok değil mi?

 

-Hayır abi bir sıkıntı yok.

 

Biz bu konuları konuşurken çocuklar Donald’ı da alarak yukarıya çıktılar.Aile içinde konuşmalar devam etti ve saat akşam 8’e kadar sürdü.Akşam saat 8 i de bizde yenen yemeğin ardından annem,babam ve Jack evden ayrıldılar.Bende Jessie’den izin alarak şirkete gittim.Doktor Humanı bulmalıydım.Yollar çok değişmişti etraf 2046 ya göre ayak uydurmuştu.Şirkete girdiğimde saat 9 du.Hemen odama çıktım ve bilgisayarımı açtım.İnternetten Doktor human ile araştırma yaptığımda birkaç haber buldum.

 

Haberin biri aynen şöyleydi:

 

 

SEAN  HABER SİTESİ                                    TARİH:22 NİSAN 2040

 

DOKTOR HUMAN ÖMÜR BOYU YATMAK ÜZERE KALİFORNİYA DA Kİ PULL HAPİSHANESİNE GÖTÜRÜLDÜ.

 

DOKTOR HUMAN’IN 25 MART 1983 TARİHİNDE YAPTIĞI GELECEK DENEYİ FACİA İLE SONUÇLANISININ ÜSTÜNDEN 57 YIL GEÇMİŞTİ.DOKTOR HUMANIN 57 YIL ÖNCE BİR GECE ORTADAN KAYBOLMASIYLA KENDİSİNİ ÖLDÜĞÜ SANILIYORDU.FAKAT 4 YIL ÖNCE MISIRDA YAPILAN OPERASYONLARDA DOKTOR HUMAN’IN YAŞADIĞI VE GİZLİCE DENEYLER YAPTIĞI ORTAYA ÇIKTI.GÜVENLİK GÜÇLERİ DOKTORUN DENEYLERİ YAPTIĞI YERLERİ BULAMADI.YARGIÇ KARŞISINA ÇIKAN DOKTOR ÖMÜR BOYU HAPİS CEZASINA ÇARPTIRILDI.DOKRORUN HAPİS YATACAĞI YER İSE PULL HAPİSHANESİ OLARAK BİLİNİYOR.DOKTOR HUMANIN YATACAĞI BU HAPİSHANENİN ÜST SINIF KORUMA ALTINA ALINDIĞI BİLİNMEKTE

 

Lanet olsun Doktor Human hapis yatıyordu ve altı yıldır oradaydı.Onu nasıl bulacağımı sorarken bana gülerek çok kolay yerimi öğreneceksin demişti.Şimdi bu sözü niye dediğini anlıyordum.Onu oradan kurtarmalıydım ama nasıl? Ben 40 yaşımdayım bunu tek başıma yapamam.Para ile çıkartmaya kalksam devlet buna izin vermezdi.Bunun gizli olması gerekiyordu ve profesyonel.Hemen James’i arayıp durumu ona anlattım ve benden bu işi yapabilecek birini bulmasını istedim.Benden bir süre istediğini ve birazdan adam ile birlikte şirkete geleceğini söyledi.

 

James gelesiye kadar Hapishane ile araştırma yaptım.Burası üst düzey mahkumların kaldığı bir hapishaneydi.Sapıklar,Katiller,Teröristler ve profesyonel hırsızlar.Hepsi de birbirinden azılı suçlulardı.İçeriye sokacağımız adam gerçekten işinde iyi olmalıydı çünkü onu cehennem çukuruna atacaktık.Hapishane de 6000 çalışan vardı çok sayıda güvenlik görevlisi ve iyi dizayn edilmiş bir hapishane.Ben bunlara bakarken kapım çalındı ve James ile yanında biri içeriye girdi.

 

-Efendim iyi akşamlar.

 

-İyi akşamlar James.Oturun

 

James getirdiği adama döndü ve onu tanıttı.

 

-Efendim bu Fregazoy kendisi paralı asker.Rusya ve Vietnam da görev yapmış.Profesyonel biri.

 

Adam açık kollu bir tişört giyiyordu.Kafası kazınmıştı sadece ortasında çizgi halinde bir saçı vardı.Ağzında bir sigara vardı.Kolları dövme ile kaplıydı ve sert bir bakışı vardı.Gerçekten profesyonel olmalıydı.Bu görev çok tehlikeliydi.Adam iri yarıydı kolları kaslıydı ortalama 30 -35 yaşlarındaydı.

Adama döndüm.

 

-Bay Fregazoy işi biliyorsunuz değil mi?

 

Sert bir sesle

 

-Evet yolda James bahsetti.Doktoru niye istiyorsunuz ?

 

-Bu bana özel.Siz sadece onu bana getireceksiniz ve 48 saatiniz var.Sizi bu gece içeriye James sokacak bir mahkum olarak kalacaksınız.James onları ayarlayacak eğer bu görevi zamanında başarırsanız size 5 milyon dolar vereceğim.

 

Adam dudağını buruşturdu ve bana döndü.

 

-10 milyon eğer doktoru istiyorsanız bu parayı verirsiniz.

 

-Tamam 10 milyon.James onu içeriye sok.

 

-Tamam efendim.

 

Adam ayağa kalktı ve elimi sıktı tam kapıdan çıkarlarken adama seslendim

 

-Unutma 48 saatin var…

 
  Bugün 26 ziyaretçi (29 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol