FEYAZGAN
  II.BÖLÜM
 

-Bay Jackson geç kaldınız.

 

-Trafiğe kaldım efendim kusura bakmayın.

 

-Biliyorsunuz Bay Jackson bekletilmeyi sevmez.

 

-Biliyorum ama dediğim gibi trafiğe kaldım.

 

-Planlarımız iyi işliyor.Yeni bir iş sizi bekliyor.

 

-Bakın artık bu işin içinde olamam.İnsanlar benden şüphelenmeye başladı.Artık onları daha fazla oyalamıyorum.Ve karım geçen gün beni dosyalarla yakaladı.

 

-Bu bizim için sorun mu?

 

-Hayır hayır .Dosyaların içeriğini görmedi.

 

-Güzel.Biliyorsunuz Bay Jackson bu işin içinde aşka yer yok.Eğer karınız işimize engel oluyorsa bunun halledilmesi lazım.

 

-O benim karım. Lanet olsun!

 

-Unutmayın Bay Jackson kuvvetle akan suyun önüne ne koyarsanız koyun onu durduramazsınız.

 

-Bu ne demek şimdi? Karımı mı öldüreceksiniz?

 

-Ben sadece halledilmesi lazım dedim Bay Jackson

 

-Bana bak uşak.Eğer karıma bir şey yaparsınız hepinizi ifşa ederim.Yıllardır pis işlerinizi yaptırıyorum.

 

Adam biraz gülümsedi ve Bay Jackson’un omzuna elini koydu.

 

-Sakin olun Bay Jackson kimse sizlere zarar vermeyecek.Şimdi iş konuşalım mı?

 

-Seni dinliyorum.

 

-Cooper’ı tanıyor musun?

 

-Şu bunak olan mı? Ahh evet ne olmuş ona?

 

-Bizim işlerimize biraz fazla burnunu sokuyor .Biraz derse ihtiyacı var.

 

-Anladım.Bakın bu benim son işim sonra ben yokum.

 

Adam Bay Jackson’a kızdı ve elini sertçe tuttu.

 

-Biz ne zaman bitti dersek o zaman biter Bay Jackson.Bunu o kafanıza sokun.

 

Bay Jackson biraz irkildi ve kendini geri çekti.Ortam bir süre sessiz kaldıktan sonra Bay Jackson arabasına doğru yöneldi.Tam binecekken adam ona seslendi.

 

-Unutmayın Bay Jackson suyu hiçbir şey tutamaz.

 

Bay Jackson arabasına bindi ve oradan uzaklaştı.Adam da arabasına bindi.

 

-Yapacak mı?

 

-Evet efendim yapacak. Biraz endişeleri var fakat bunu hallederim.

 

-İşimizde hiçbir sorun istemiyorum Frank.

 

-Tabi ki efendim.İş kusursuz devam edecek.

 

Saat çalıyordu.Aaaah gene geç kalmıştım.Hemen yataktan çıkıp giyinmeye başladım.Yemek yemeye bile zamanım yoktu,kendimi dışarı attım.Asansöre yöneldim ama kapısında bozuk olduğu yazıyordu.Neden her şey bugün ters gidiyordu? Merdivenlere koştum ve hızlıca aşağı indim .Hemen bir taksi çevirip yola koyuldum.Aklımda dün geceden kalma şeyler vardı.O adamlar kimdi ? Bay Jackson’un bunlarla işi neydi? Bunları öğrenmeliydim,bu sorular beni yiyip bitiriyordu.Şirkete gelmiştik.Hemen kapıdan içeri girdim.Bayan Mood’la karşılaştık.

 

-Günaydın Bay Johnny

 

-Günaydın Bayan Mood.

 

-Yine mi geç kaldınız?

 

-Ahh evet.Her gün ritüel halini aldı.

 

-Yorgun görünüyorsunuz.

 

-Dün gece uyuyamadım da.

 

Bu konuşmalar geçerken asansör durdu gelmiştik.Asansörden indik .Bayan Mood gülümseyerek yanımdan ayrıldı bende masam doğru yöneldim.Herkes yine monoton bir şekilde işleriyle uğraşıyordu.Bu insanlar neden hiç geç kalmıyordu ? Sanırım sorun bendim.Masama oturdum ve dün bulduğum kişileri yeniden araştırmak için bilgisayarımı açtım.İlk isim bir banka müdürüydü ve altı ay önce suikasta uğramıştı.Adamın geçmişini araştırdım ama çok temizdi.Acaba neden öldürülmüştü? Müdürle ilgili haberlere bakınmaya başladım.Bir haber de bankanın hesaplarının soyulduğu yazıyordu ve suçu müdür üstlenmişti.Bu kadar temiz bir adam neden böyle bir şey yapsın ki?Mahkemeye çıkmış ve tutuklanmıştı.Avukat bile istememişti.Hapishaneye girdikten birkaç gün sonra odasında ölü olarak bulunmuştu.Peki ama neden böyle biri kendi bankasından bir sürü para soysun ki? Bu kadar aptal olamazdı herhalde,yıllardır bu işin içindeydi ve bu kadar aptalca bir hata yapması insanın aklını karıştırıyordu.Ben bunu düşünürken dalıp gitmiştim.Bir anda omzumda bir el hissettim.Heyecanla arkamı döndüm müdürün sekreteriydi.Ahhh lanet olsun.Elimle hemen ekranı kapattım.Yoksa dün kutuya baktığımı anlamış mıydı?

 

-Bay Johhny müdür sizi odasına çağırıyor?

 

-Aaa neden acaba bir sorun mu var?

 

dedim yutkunarak.

 

-Bilmiyorum bana hemen gelsin dedi.Biraz sinirli gibiydi.

 

Aaah kesin öğrendi.Beni burada öldürecek.Acaba kaçsam mı? Ya öğrenmediyse ve ben eğer kaçarsam benden şüphelenir ve peşime düşer.Ayağa kalktım ve müdürün odasına doğru yöneldim.Kapısını çaldım ve içeri girdim.Kalbim çok hızlı atıyordu.

 

-Johhny otur.

 

Gösterdiği koltuğa oturdum ona bakmaya başladım.Sinirli gözüküyordu sanırım buraya kadarmış diye düşünmeye başladım kendi kendime.

 

-Seninle kaç yıldır çalışıyoruz Johhny?

 

-İki yıldır efendim.

 

-Evet doğru.Seni neden işe aldım biliyor musun?

 

-Zeki olduğum için mi efendim?

 

Bay Jackson gülümsedi ama bu öyle içten gelen bir gülümseme değildi biraz küstahçaydı.

 

-Hayır seni işe aldım çünkü babanla iyi arkadaştık.Bak Johhny kaç gündür işe geç kalıyorsun.Biliyorsun biz çok büyük bir şirketiz.

 

-Biliyorum efendim ben sadece bazı kişisel problemlerim var.

 

-Bana bahane uydurma Johhny. Dün getirdiğin yazılım iyiydi buna dua et.

 

-Teşekkür ederim efendim.

 

-Ama bir daha geç kalırsın seni kovarım anladın mı?

 

-Anladım efendim.

 

Gözlerimin içine gizemli bir şekilde bakmaya başladı.

 

-Neden ellerin titriyor Johhny?

 

-Ahh heyecandan efendim.

 

Belli etmemeye çalışıyordum.Ama öyle bir bakıyordu ki sanki aklımı okuyordu.

 

-Terliyorsun da.Bana söylemek istediğin bir şey mi var?

 

-Hayır efendim.Sanırım biraz hastayım.

 

Biraz daha baktıktan sonra kafasını kapıya doğru yöneltti.

 

-Çıkabilirsin.

 

Ayağa kalktım ve kapıya yöneldim.Tam çıkacakken bana seslendi.

 

-Unutma Johhny biz büyük bir firmayız ve burada sırlar olmaz.

Ahh bu da neydi şimdi böyle.Hemen dışarı çıktım,müdürüm kutuyu öğrendiğimi bilmiyordu.Henüz. Masama yöneldim ve işime koyulmaya başladım arada listede ki kişileri araştırıyordum.Bu adamların nerdeyse hepsi temiz adamlardı ve yapmayacakları işleri yapmış ve sonunda suikastla öldürülmüşlerdi.Burada bir terslik vardı.Bunun cevabını er ya da geç bulacaktım.Ben bunlarla uğraşırken zaman hızlı geçmiş ve iş bitmişti.Hemen şirketten çıkıp evime yöneldim.Bu soruların cevaplarını bulmam gerekiyordu.

 

-Ben çıkıyorum efendim bir şey istiyor musunuz?

 

-Aa Celly bana Johhny’in bilgisayarını getirir misin?

 

-Tabi ki efendim.

 

Celly bilgisayarı getirdi ve müdürün masasına koydu.

 

-Teşekkür ederim Celly çıkabilirsin.

 

Bilgisayarı açtım.Bir sürü dosya vardı bu normaldi,Johhny garip bir çocuktu.Dosyaları karıştırmaya başladım.Bu da neydi böyle? Garip bir şifreleme ile korunan küçük bir dosya.Bilgisayardan anlamadığım için bunu açamazdım.Telefonu alıp bir arama yaptım ve şirketin hackerlerinden birini çağırdım ve isim vermeden bu dosyayı açmasını söyledim.Bana birkaç saat içinde açıp verdi.Bilgisayarı önüme aldım çocuk şaşkın ama merakla bana bakıyordu.

 

-Çıkabilirsin.

 

-Aaa tabi ki efendim.Özür dilerim sadece bu kimin bilgisayarı merak etmiştim.Doğru şeyi yaptığımdan emin değilim de.

 

-Karımın bilgisayarı ve ben sana böyle şeyleri kırman için para ödüyorum.Eğer işini kaybetmek istemiyorsan çeneni kapa ve çık dışarı.

 

-Tabi ki efendim.

 

Dosyaları incelemeye başladım.Bu tüm gecemi alabilirdi çünkü çok fazla dosya vardı.Birkaç saat geçtikten sonra bir liste gördüm.Hemen açıp baktım,lanet olsun.Johhny sen ne yaptın?

 
  Bugün 21 ziyaretçi (22 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol